9 Ağustos 2009 Pazar

HER YILBAŞINDA











Her biten yıl geride öğretiler bırakarak gider. Her yeni gelen yıl da yeni yeni umutlarla gelir. Giden yılla beraber bizi üzen ve mutlu eden günler, anlar olmuş olabilir. Ama bizim yapabileceğimiz, kendimiz için yapabileceğimiz; bu kötü yaşananları tecrübe olarak beynimize kaydetmemiz ve bir ders çıkarabilmemizdir.


Unutmak mümkün değildir elbette. Sonra unutmak, yine aynı hataları yapmaktan başka bir işe yaramaz. Onun için unutmadan, kafaya da fazla takmadan yaşamak gerekir. Hayat, bir zindana dönmeden hem de...


Düşmanlarımızı affetmek, onlara verebileceğimiz en ağır cezadır. Zaten bir daha çevremizde olmalarına, bize zarar verebilmelerine izin vermezsek en iyi çözümü bulmuşuz demektir.


''Düşmanlarınızı affedin ama unutmayın'' diye bir söz var. Çok güzel.Onları affetmiş olmamız her yaptıklarını unuttuğumuz anlamına gelmemelidir. Affedilmişlerdir ama yaptıkları ve karakterleri unutulmamıştır beynimizde...


''Dünde kaldı düne ait ne varsa, bugün yeni şeyler söylemek gerek'' Mevlâna'nın bu sözünü de geçen gün bana mektubunda yazan ailemizin büyüğünden öğrendim.Dünde yaşananlar yaşanmış ve bitmiştir. Bugün ileriye dönük kararlar almanın vakti saati gelmiştir. Onun çok güzel başka bir sözü daha var:'' Mevlâm neylerse, güzel eyler.'' Mevlâmız, bizim başımıza gelenleri kötülüğümüz için karşımıza çıkartmamıştır. Kötü deneyimleri de yaşamamızı sağlayarak, kendimize yeni bir yön çizmemiz için yapmıştır. İyiyi kötüyü ayırt edebilmemiz ve kendimizi koruyabilmemiz için gönül gözümüzü açmamızı sağlamıştır.


Hepimizin bildiği başka bir söz daha var:'' Her şerde, bir hayır vardır.'' Her kötü olayda bile ders çıkartmamız ve tedbirini almamız gerekir. Belki ''bizim acı bir olay'', ''talihsiz bir olay'' diye tanımladığımız şey aslında hiç de öyle göründüğü gibi değildir. Yanılgılarımızın farkına varmamız için başımıza gelen en güzel şeydir örneğin...


Tüm bu güzel sözlerin gölgesinde, diyecek fazla bir şey yok sanırım; Hayat acısıyla- tatlısıyla yine devam ediyor nasılsa..


Geçmişe kızarak, tanıdığımızı sandığımız, güvendiğimiz kişilerin gerçekte hiç de öyle olmadıklarını görmek, bizi hayata küstürmesin.


O yaşanmışlıklardan ders alarak, yeni gelen güne her şeye inat ''merhaba'' diyebilmek cesaret işidir. 30/ 12 2007 Saat: 12.40

Bircan Oğankul

Hiç yorum yok: